İç Hastalıkları (Dahiliye)

BÖLÜM DOKTORLARI
BÖLÜM HAKKINDA

Günümüzde bilimsel gelişmelerin ışığında ayrıntılı uygulanan fiziki muayene doğrultusunda tetkikler kullanılarak hastanın bir bütün olarak değerlendirilmesi, hastaya ileri tetkikler uygulanarak hastalığı ile ilgili doğru teşhisin konulması ve doğru tedavinin düzenlenmesi sağlanmaktadır. Dahiliye polikliniğimizde uygulanan fiziki muayeneler, yapılan tahlil ve tetkikler, hastaya teşhisin konulmasını ve tedavinin uygulanmasını sağlamaktadır. Hastanemizde Çok kesitli (Multislice) tomografi ile “Sanal endoskopik muayenelerde” sanal bronkoskopi ve sanal kolonoskopi hastaya girişimde bulunmadan yapılabilmektedir.

Dahiliye Hizmetleri

  • Şeker hastalığı (Diyabet)
  • Yüksel tansiyon (Hipertansiyon)
  • Yüksek kolesterol
  • Kalp Hastalıkları
  • Mide bağırsak, karaciğer ve böbrek hastalıkları
  • Üst solunum yolları ve akciğer hastalıkları
  • Tiroid ve Hormonal hastalıklar (Endokrinolojik Hastalıklar)
  • Hepatit taraması
  • Kas iskeleti sistemi hastalıkları, osteoporoz ve romatizmal hastalıklar
  • Kansızlık ve kan hastalıkları, tanı ve tedavisi
  • Allerjik hastalıkların tedavisi
  • Romatizmal ve kollajen hastalıklar
  • Obezite ve aşırı zayıflık tedavileri

Şeker Hastalığı (Diyabet):

Nedenleri,

Belirtileri, Tanısı Ve Tedavisi Diyabet, diğer adıyla şeker hastalığı, pankreasın ürettiği insülinin yetersizliği veya etkisizliğinden kaynaklanır. Diyabet, başta karbonhidratlar olmak üzere protein ve yağ metabolizmasını ilgilendiren bir metabolizma hastalığıdır ve kendisini kan şekerinin sürekli yüksek olması ile gösterir. Kan şekeri yüksek olan kişilerde yorgunluk, halsizlik, iştahsızlık, sık idrara çıkma, susama, yara ve berelerin uzun zamanda iyileşmesi gibi durumlar diyabet rahatsızlığının erken belirtileri arasında yer almaktadır.

Kimler Şeker Hastalığı Açısından Araştırılmalıdır?

  • 45 yaş ve üzeri fazla kilosu olanlar
  • Fiziksel olarak az hareketli kişiler
  • Yaşı genç ancak fazla kilolu kişiler
  • Birinci derece akrabalarında diyabet öyküsü olanlar
  • Ağırlığı 4500 gram üzerinde bebek doğurmuş kadınlar
  • Gebelikte şeker hastalığı olan kadınlar
  • İyi huylu kolesterolü (HDL kolesterol) 35 mg/dL’nin altında olan kişiler
  • Kan yağlarından Trigliserid düzeyi 250 mg/dL’nin üzerinde olan kişiler
  • Yüksek tansiyon hastalığı olanlar

Şeker Hastalığının Tedavisi

Şeker hastalığı tanısı kan şekeri ölçümü ile konur. 10 saatlik gece açlığı sonrasında sabahın erken saatlerinde açlık kan şekeri ölçümü yapılır. Şeker hastalığı kesin olarak tedavi edilebilen, bir süre ilaç kullandıktan sonra ortadan kalkan bir hastalık değildir. Ancak uygun tedaviyle kontrol altında tutulabilmektedir. Doğan Hastanesi konusunda uzman doktorları ile hastaya doğru teşhisin konulmasını ve doğru tedavinin uygulanmasını sağlamaktadır.

Kolesterol

Kolesterol, bedendeki birçok dokunun ve hormonun kullandığı yağ benzeri bir maddedir. İnsan bedeni, kolesterol üretebilme ve sentezleme özelliğine sahiptir. Kanda fazla bir miktarda bulunduğu takdirde risk oluşturmaktadır. Kişinin kolesterolü ne kadar yüksek ise kalp hastalığına yakalanma riski de o kadar yüksektir. Vücuttaki kolesterolün büyük bir bölümü doymuş yağ içeren yiyecekler tüketmekten kaynaklı gerçekleşir. Kolesterol, karaciğerde üretildiği gibi besin tüketimi ile de alınabilir.

Beyin, sinirler, kalp, bağırsaklar, kaslar, karaciğer başta olmak üzere tüm vücutta yaygın olarak bulunan kolesterol yaşam için gerekli olmakla birlikte insan metabolizması kolesterolü kullanarak hormon (kortizon, seks hormonu…), D vitamini ve yağları sindiren safra asitlerini üretir. Ortalama HDL-kolesterol düzeyi kadında 55 mg/dl iken ve erkekte 45 mg/dl’dir.

İyi Huylu (HDL) Kolesterol Nedir?

Kanda bulunan yağlardan yüksek yoğunluklu lipoproteinler içeren ve toplum arasında iyi huylu kolesterol olarak bilinen HDL Kolesterol, karaciğerde üretilmekle birlikte vücuttaki dokulardan karaciğere kolesterol taşıyan bir lipoprotein sınıfıdır. HDL düzeylerinin sağlıklı bir bireyde 60 mg / dl ya da daha yüksek olması tercih edilirken Hdl düzeyinin 40 mg / dL’den az olması ise ciddi bir risk faktörü doğurur. Epidemiyolojik çalışmalarda 60 mg/dl üstünde HDL düzeyinin kardiyovasküler hastalıklara ( koroner arter hastalığı ve inme gibi) karşı koruyucu bir etkisinin olduğu tespit edilmekle birlikte düşük HDL düzeylerinin ise (erkeklerde 40 mg/dL altında, kadınlarda 50 mg/dL altında) aterosklerotik hastalıklar için pozitif risk faktörü oluşturduğu tespit edilmiştir.

İyi Huylu Kolesterol Değerini (HDL) Yükseltmek İçin Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Düzenli spor, egzersiz yapılmalı ve günde en az 30 dakika tempolu bir şekilde yürüyüş yapılmalıdır. Sebze ve meyve tüketimine önem vermelisiniz. Hayvani gıdalar yerine soya tüketebilirsiniz. Sigara içiyorsanız sigarayı bırakmalısınız.

Kötü Huylu (LDL) Kolesterol Nedir?

LDL kanda kolesterolü yağ türevidir. Yağın yüksek olması damar hastalıklarına ve plakları oluşumuna neden
olur. LDL değerlerinin yükselmesi ile bazı maddeler oluşan bu plakalara yapışır ve büyüdüğünde damarda yırtılma meydana gelir buna bağlı olarak da kan pıhtısı oluşarak damar tıkanır. Damar sertliği oluştuğu yere göre büyük zararlar meydana getirir. Damar tıkanıklığı, kalp damarlarında meydana elmiş ise, kalp krizine, beyin damarlarında oluşmuşsa felç gibi hastalıkların oluşmasına neden olur.

Kimler kolesterol ölçtürmelidir?

20 yaşın üzerindeki kişiler, kan kolesterol düzeylerini öğrenmeli, kendilerine uygun olan yaşam tarzını seçmelidirler. Anne, baba veya kardeşlerinde erken yaşta kalp hastalığı olduğu bilinen kişiler ve şeker hastaları mutlaka kan kolesterollerini ölçtürerek gerekli önlemleri almalıdırlar.

Kolesterol Neden Yükselir?

Kalıtımsal Faktörler, stres, şişmanlık, beslenme kanda
kolesterol düzeyini etkileyen faktörler arasındadır.

Kolesterol Yükselmesine Yol Açan Hastalıklar Nelerdir?

  • Kalıtsal Nefrit
  • Şeker Hastalığı
  • Şişmanlık (yağ metabolizması hastalıkları)
  • Hipotiroid (Tiroid bezinin yetersiz çalışması)
  • Karaciğer Hastalıkları

Glutatyon Nedir?

Glutatyon, vücudumuzdaki hücreler tarafından üretilen ve önemli biyokimyasal mekanizmalarda kilit rol oynayan, üç amino asitten oluşan bir proteindir. Glisin, sistein ve glutamat amino asitlerini bir araya gelmesiyle oluşan glutatyon,  vücut için zararlı birtakım maddelerin etkisiz hale getirilerek uzaklaştırılmasını sağlamada görevlidir. Oldukça güçlü bir özellik gösteren antioksidan özelliği vardır. Glutatyon vücut tarafından üretilmekte olan bir antioksidandır.

Glutatyon Ne İşe Yarar?

Kendi elektronunu serbest radikallere verir ve hücrenin zarar görmesini engeller

Hücre içinde oluşan zararlı maddeleri suya dönüştürür.

Civa, kurşun, kadmiyum, bakır, çinko, arsenik ve gümüş gibi ağır metalleri bağlayarak vücuttan ağır metalleri uzaklaştırır.

Sinir sisteminde önemli role sahip olan glutamat için kaynak oluştur

Glutatyon Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

Glutatyon için hasta olmayı beklemeye gerek yoktur. Glutatyon bilinen en güçlü antioksidanlardan bir tanesi olduğundan vücudun korunmasında ve hastalıkların oluşumun engellenmesinde çok önemli bir yere sahiptir.
Yaş aldıkça vücudun ürettiği glutatyon miktarı azalır. Bununla birlikte vücut için son derece zararlı olan toksinler, ağır metaller ve serbest radikallerin birikimi giderek artar. Glutatyon, oluşumunda serbest oksijen radikallerinin rol oynadığı aşağıdaki hastalıkların tedavisinde destekleyici olarak kullanılır.

  • Kalp krizi, damar setliği gibi kalp-damar hastalıkları
  • Yüksek kolesterol
  • Eklem romatizması
  • Enfeksiyon hastalıkları
  • Kanser hastalıkları
  • Alzheimer hastalığı
  • Parkinson hastalığı
  • Diyabet (şeker hastalığı)
  • Astım
  • Karaciğer

Glutatyon Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

Glutatyon için hasta olmayı beklemeye gerek yoktur. Glutatyon bilinen en güçlü antioksidanlardan bir tanesi olduğundan vücudun korunmasında ve hastalıkların oluşumun engellenmesinde çok önemli bir yere sahiptir.
Yaş aldıkça vücudun ürettiği glutatyon miktarı azalır. Bununla birlikte vücut için son derece zararlı olan toksinler, ağır metaller ve serbest radikallerin birikimi giderek artar. Glutatyon, oluşumunda serbest oksijen radikallerinin rol oynadığı aşağıdaki hastalıkların tedavisinde destekleyici olarak kullanılır

  • Kalp krizi, damar setliği gibi kalp-damar hastalıkları
  • Yüksek kolesterol
  • Eklem romatizması
  • Enfeksiyon hastalıkları
  • Kanser hastalıkları
  • Alzheimer hastalığı
  • Parkinson hastalığı
  • Diyabet (şeker hastalığı)
  • Astım
  • Karaciğer

 Glutatyon Faydaları Nelerdir?

  • Bağışıklık sistemini güçlendirir
  • Vücut enerjisinin artışına destek olur
  • Kasların performansının artmasını sağlar
  • Eklem ve kaslarda oluşan ağrıların azalmasına yardımcı olur
  • Cildin yenilenmesini sağlar
  • Cilde parlaklık kazandırır
  • Yaşlanmayı geciktirir
  • Sigara ve alkole bağlı oluşan zararları azaltır
  • Zihinsel odaklanmaya destek olur
  • Düzenli ve yeterli uyku kalitesini arttırır

 Glutatyon Tedavisi Kaç Seans?

Uygulama ilk yapıldığı zaman en az 1-8  seans devam edilmesi önerilmektedir. Bu seanslar da haftada 1  kere olacak şekilde programlar düzenlenir.

İsterlerse tek seanslık şekilde de uygulamalar yapılmaktadır. Bunun yanında ayda bir kere olacak şekilde de seanslar düzenlenmektedir.

Glutatyon Tedavisi Nasıl Yapılır?

Glutatyonun vücuda alınarak aktif bir şekilde kullanılmaya başlanmasının en başarılı yolu damar ile vücuda alınmasıdır. Uygulama ağrısız olarak damar yolu ile yapılır. Toplamda 10 ya da 15 dakika gibi kısa sürede gerçekleşmektedir.

C-Vitamini, N-asetil sistenin alfa lipoik asit gibi glutatyon öncülleri kullanılarak vücuttaki glutatyon miktarının artmasına yardımcı olur.

BÖLÜM VİDEOLARI