Soğuk Havalarda Gelen Kalp Krizi

“Havalar soğumaya başladı. Peki bu havalarda kalp sağlığınıza ne kadar özen gösteriyorsunuz? Doğan Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İsmail İlhan GÜNAY Bey konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.”

Soru: Hava şartları ile kalp krizi riski arasında nasıl bir ilişki vardır?
Prof. Dr. İsmail İlhan GÜNAY: Mevsimler arasında yaşanan ani ısı değişiklikleri insan sağlığını etkileyebiliyor. İnsan bünyesi için en konforlu sıcaklık olarak bilinen, 20-25 derece ortalama sıcaklıktır. Bu sıcaklıklarda insan kendini çok daha rahat hisseder. Çünkü derimiz yoluyla yaptığımız ısı kaybı ve dışarıyla iletişim kuran sistem bu sıcaklıkta çok iyi çalışır.

Soru: Bu ısı çok yükselir ya da düşerse vücudumuz üzerinde etkisi ne olur?
Prof. Dr. İsmail İlhan GÜNAY: Bu ısı çok yükselir ya da düşerse vücudumuzun adaptasyonu zorlandığı için vücudumuz bir sürü belirtiler verebilir. En önemlisi hepimizin bildiği gibi kış şartlarında gribal hastalıklar, soğuk algınlıkları, zatürre gibi akciğer hastalıklarıdır. Bu ve benzeri hastalıklar kış aylarında yoğun olarak yaşanmaktadır. Buna karşın yaz aylarında beslenme ve besin yoluyla bulaşan mide-bağırsak hastalıklarının çok daha fazla olduğu gözlemlenmektedir. Sıcak havalarda mikroplar daha hızlı ürediği için bu hastalıklar daha fazla görülmekte yaz ve kış ayları arasında böyle genel bir ayrım yapmak mümkün olabilmektedir. Bunun haricinde hastanemizde gözlemlediğimiz bir takım şeyler söz konusu. Örneğin; hastanemize normal şartlarda haftada 2-3 kalp krizi şikayeti ile hasta gelirken yaşadığımız mevsimsel değişikliklere bağlı olarak bu oran %300 arttırmıştır.

Soru: %300’lük bir artış oldukça ciddi bir artış.
Prof. Dr. İsmail İlhan GÜNAY: Evet oldukça. Bunun sebebini gelen hastalarımızı sorguladığımızda görebilmekteyiz. Örneğin; 42 yaşındaki bir hastamız dükkanın önündeki karları kürerken göğsünde bir ağrı olduğunu söylüyor. Bu tabi normalde yapmadığı bir durum olduğu için fazla bir efor sarf ediyor. Kalp hastalığı riskini yani ileride gerçekleşebilecek bir şeyi öne çekmiş oluyor.

Soru: Doğrudan soğuk havanın tetiklediği bir hadise değil de dolaylı olarak etkilediği bir şey sanırım.
Prof. Dr. İsmail İlhan GÜNAY: Soğuk hava da tetikleyici bir unsur elbette. Çünkü soğuk havada cildimizde bulunan bütün damarlar büzüldüğü için kalbin iş yükü artmaktadır. Buna ilaveten bir an önce soğuk havadan daha sıcak bir ortama geçme isteğiyle işini acele bir şekilde yapma isteği ilave bir efor artışına neden olmakta ve kalbin iş yükünün birden bire ve her gün yaptığının çok üzerinde bir orana çıkması nedeniyle kalp krizi riski artmaktadır. Örneğin; bir başka hastamız da araba lastiğini değiştirirken kalp krizi geçiriyor. Burada soğuk havanın olağandışı bir efor sarf ettirdiği için insanlarda daha sonra gerçekleşebilecek bir kalp rahatsızlığı olayını öne çektiğini söylemek mümkündür. Bunun haricinde soğuk hava kış hastalıklarını arttırdığı için diğer tüm hastalıklar da vücut direncini düşürmekte buna bağlı olarak da diğer bütün hastalıkların önü açılmaktadır.

Soru: Genel olarak hem sağlıklı insanlar hem de her hangi bir şikayeti olan insanların soğuk havalara karşı dikkatli olmaları gerekiyor. Özellikle de kalp ve damar hastalıklarından muzdarip olanlar için böyle bir şey söylenebilir sanırım.
Prof. Dr. İsmail İlhan GÜNAY: Sadece kalp hastalığı olmayan bir insan bile olsanız soğuk hava kalbinizin yükünü birkaç misli arttıracaktır. İlave iş ise daha da fazla arttıracaktır. Bunun için soğuk havalarda dışarıda çok fazla kalmamak ve ağır işler yapmamak gerekir. Mümkün olduğunca dışarıda fazla kalmamalı, giyimimize dikkat etmeli ve dış ortamda ağır işler yapmamalıdır. İş yapmanın dışında uzun yürüyüşler de sakıncalı olabilir. Soğukta rüzgara karşı yürüyenlerde daha farklı problemler de olabilir. Çünkü bizim kalp hastalığı şikayetiyle gelen hastalarımızın özellikle tarif ettiği bir şey vardır: “Tok karnına elimde çantayla rüzgara karşı yürürken göğsümde bir ağrı var” der. Bu da soğuk havanın kalp hastalarının iş yükünü nasıl arttırdığını bize göstermektedir. Aynı durum aslında sıcak havalar için de geçerlidir.

Soru: Sıcaktan da korunmak gerekir yani.
Prof. Dr. İsmail İlhan GÜNAY: Evet Bizim için konfor sıcaklığının yani ideal sıcaklığın 20-25 derece olduğunu söylemiştik. Bir insanın 36-38-40 derece sıcaklıkta kalması; aşırı sıvı kaybı dolayısıyla derideki tüm damarların açılması buna bağlı olarak da kalbin iş yükünün artması ve de tansiyon yükseklikleri ile beyin kanamaları gibi hastalıkları provoke edebilmektedir. Dolayısıyla kalp ve damar hastaları için en ideal mevsim sonbahardır. Çünkü sonbaharda hem sıcaklık 20 derece dolaylarındadır hem de nem nispeten daha azdır. Bundan dolayı da yaşlıların ve kalp hastalığı olanların en sevdiği mevsim sonbahardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir