Total Diz Protezi Ameliyatı

Aşınmış olan diz eklemine ait yüzeylerin kesilerek, yerlerine metal ve polietilenden üretilmiş özel parçaların kaplanması böylece yapay bir eklem oluşturulmasıdır.

Total diz protezi, aşınmış olan diz eklemine ait yüzeylerin kesilerek, yerlerine metal ve polietilenden üretilmiş özel parçaların kaplanması böylece yapay bir eklem oluşturulmasıdır. Cerrahi teknikler, kullanılan maddeler ve tasarım alanındaki ilerlemeler sayesinde geliştirilerek günümüzde çok daha başarılı ve uzun ömürlü bir tedavi yöntemi olmuştur. Burada amaç hastanın yaşam kalitesini artırmaktır.

İstirahat, ilaçlar, fizik tedavi yöntemleri, baston kullanımı ve eklem içi enjeksiyonlar gibi tedavi yöntemleri uygulanmış olmasına rağmen diz ağrıları kontrol edilemeyen, yürüme, merdiven çıkma gibi günlük yaşam aktiviteleri ileri derecede kısıtlanmış ve eklem kıkırdağında ileri derecede harabiyet ve deformite olan hastalarda total diz protezi bir tedavi seçeneğidir.

Protez uygulanabilmesi için hastanın 60–80 yaşları arasında olması tercih edilir zira kullanılan protezin belli bir ömrü olup revizyon yani tekrar değiştirilmesi gerekebilir, ancak romatoid artrit, osteonekroz gibi bazı özel durumlarda daha erken yaşlarda da protez yapılabilir.

TDP (Total Diz Protezi) ameliyatı öncesi hazırlık dönemi oldukça önemli olup, operasyon öncesinde hastalarda sistemik bir hastalığının olup olmaması araştırılmalıdır. Vücudunda aktif bir enfeksiyon kaynağı olup olmadığı araştırılmalı (diş, üriner sistem, genital sistem, solunum sistemi gibi) varsa tedavi edilmelidir. Kardiyolojik muayene yapılmalı, solunum ve böbrek fonksiyonları, kan şekeri, tansiyon gibi parametreler gözden geçirilmelidir. Yapılan muayeneler sonucunda ameliyata engel bir durumu olmayan hastalar operasyona alınır. Sonuç olarak TDP elektif bir operasyon olup, hastanın yaşam kalitesini artırmak için yapılır.

Ameliyat öncesi planlama safhasında hastaya uygun protez seçimi yapılır ve hastanın durumuna uygun anestezi yöntemi ile (genel anestezi, spinal anestezi yada epidural anestezi) operasyona başlanır. Dizin önünden yapılan bir kesi ile diz eklemine ulaşılır. Eklemi oluşturan üç kemiğin (femur, tibia ve patella) birbirlerine temas eden yüzlerindeki aşınmış kıkırdak dokusu, ince bir kemik tabakası ile birlikte kesilerek çıkartılır, sonra uygun boyutlarda seçilen protez parçaları, kemik çimentosu (polimetil metakrilat) adı verilen bir dolgu maddesi kullanılarak, hazırlanan kemik yüzeylere tutturulur. Eklem hareketleri ve protezin uygunluğu kontrol edilmesini takiben operasyon tamamlanır. Böylece eklem yüzleri, metal ve plastikten yapılmış parçalarla yeniden kaplanmış olur. Ameliyattan bir gün sonra diz hareketlerine başlanır ve yardımla ayağa kalkılır. Hastanede yatış süresi hastadan hastaya farklılık göstermekle birlikte 3 ile 7 gün arasında değişebilir.

Total diz protezlerinde en çok korkulan ve en sık karşılaşılan iki komplikasyon; enfeksiyon ve derin ven trombozudur. Enfeksiyon yani protezin iltihaplanması % 0.1 ile %2 arasında görülür. Vücudun başka bir yerinde (örneğin idrar yolunda, dişlerde) enfeksiyon olması, şeker hastalığı ve başka kronik hastalıkların varlığı bu riski artırabilir. Enfeksiyon riskine karşı, ameliyattan iki saat önce antibiyotik tedavisine başlanır, idrar sondası çıkarılıncaya kadar devam edilir ve operasyon sırasında özel önlemler alınarak enfeksiyon riski azaltılır. Bir diğer risk ise bacakdaki kan akımının yavaşlamasına bağlı olarak toplardamarlarda pıhtı oluşmasıdır (derin ven trombozu). Bunu önlemek için cerrahiden sonra kanı sulandıran ilaç (düşük molekül ağırlıklı heparin) ve basınçlı çorap, hasta tam mobilize oluncaya kadar kullanılır. Ameliyat sonrasında erken dönemde diz hareketi ve yürüyüşlere başlamak ve hareketsiz kalmaktan kaçınmak, bu riski azaltacaktır.

Total diz protezi yapılan hastaların %90’ından fazlasında diz ağrılarında belirgin bir azalma ve yürüme/merdiven inip çıkma gibi günlük yaşam aktivitelerini yapmada belirgin bir iyileşme elde edilir. Hastaneden taburcu olunduğunda bir destek kullanarak, ev içinde yürüyüş yapma imkanı olacaktır. Ağrının belirgin olarak düzelmesi ve bağımsız sokağa çıkma, her hasta için farklı olmakla birlikte 4 ila 8 hafta arasındadır. Protez sonrası koşma, sıçrama gerektiren sporlar ve ağır işlerin yapılması uygun değildir, bu tip aktiviteler protezin ömrünü kısaltacaktır. Yürüyüş, golf, yüzme gibi zorlayıcı olmayan sporlar yapılabilir, araba kullanılabilir.

Sonuç olarak total diz protezi, hastanın yaşam kalitesini yükseltmek, günlük aktivitesini artırarak kendi ihtiyacını sağlayabilmesine olanak vermek için yapılır. Hatanın beklentisi bu yönde çok önemlidir. Beklentisi çok yüksek olan hasta ameliyat ne kadar başarılı olursa olsun mutsuz olacaktır.

Op.Dr. Eşref Gürsel
Ortopedi Uzmanı
Doğan Sağlık Grubu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir