Katarakt Hastalığının Bilinmeyenleri!

Gözlük numarasındaki hızlı ve ani artışlar, bakılan yerde gölgeler görme, renkleri zor ve soluk algılama kataraktın en önemli belirtileri.

Katarakt hastalığının bilinmeyelenlerini Doğan Sağlık Grubu Göz Hastalıkları uzmanlarımızdan Opr. Dr. İbrahim Uyguner ile konuştuk.

Katarakt kalıcı körlüğe neden olur mu?

Katarakt şeffaf olan lens, matlaşmaya başladığı için gözün önünde görme netliğini bozan bir sis perdesinin oluşması gibidir. Gözün bölümleri kamera parçalarına benzer. Gözde de tıpkı kameraların içindeki gibi lensler var. Fotoğraf makinesinin lensi lekelendiğinde ya da çizildiğinde fotoğrafın bulanık olması gibi, insan gözünde de katarakt sonucu lens saydamlığını yitirir. Bu durum görüntüyü bulanıklaştırır ve hastalarda görmede bulanıklıklara neden olur. Ancak katarakt konusunda bazı yanlış anlamalar var. Katarakt göz üzerindeki bir film değil, ya da gözü fazla kullanmamaktan oluşmuyor. Ayrıca kalıcı körlüğe ve kansere de yol açmıyor.

Belirtileri nelerdir?

Kataraktın en önemli belirtisi hastanın görme fonksiyonlarında değişiklik. Bu değişiklik uzağı görememe, yakını görememe şeklinde olabilir. Ya da daha önce kullandığı gözlüklerle net görememe biçiminde ortaya çıkabilir. Hasta baktığı yerlerde gölgeler görüp, renkleri ayırt edemez. Renkler zor veya mat olarak algılanır; özellikle mavi renk konusunda hasta sorunlar yaşar. Bazı hastaların geceleri şikayetleri daha da artar; görmede zorluk veya gece körlüğü belirgindir. Gece karanlığında araba kullananlarda ışıklar etrafında renkli halkalar oluşur. Bunların yanı sıra çift görme, şekilsiz ve bulanık görme, kontakt lens veya gözlük numaralarının sık sık değişmesi, derinlik hissinin kaybı, göz yorgunluğu ve baş ağrısı gibi belirtileri var. Bir de bakıldığı yerde siyah lekeler, gölgeler görme gibi şikayetler bize kataraktı düşündürür.

Kataraktı etkileyen şeyler nelerdir?

Diğer göz rahatsızlıkları, şeker, tansiyon gibi bazı hastalıklar kataraktın ortaya çıkışını kolaylaştırabilir. Örneğin; yüksek miyopisi olanlarda katarakt daha fazla görülür. Göz tansiyonu olanlarda veya çiftçiler gibi ışığa maruz kalanlarda katarakt kolay ortaya çıkar. Isı da katarakt üzerinde önemli rol oynuyor. Fırıncılarda, demir dövme işiyle uğraşanlarda ya da aşırı ısıya maruz kalan mesleklere sahip olanlarda katarakta sık rastlanıyor. Yapılan araştırmalara göre kadınlarda ve zencilerde katarakt daha fazla görülüyor.

Göze darbe gelmesi, iğne, çivi, diken batması gibi kuvvetli bir travmanın hemen arkasından katarakt gelişebilir, travmanın şiddetine göre etkisi de değişebilir. Eğer travma büyükse katarakt hızla büyüyebilir.

Normal görme düzeyine sahip görmeyi %100 diye değerlendirirsek, katarakt oluştuğu zaman bu oran %10’a düşebilir. Ama bu kataraktın derecesine göre değişir. Bazen görme kaybı %90’da da kalabilir.

Nasıl teşhis edilir?

Öncelikli olarak hasta detaylı bir muayeneden geçirilir. Gözün bütün bölümleri önden arkaya doğru değerlendirilir. İncelemeler en önde bulunan kornea denilen cam tabakanın incelenmesinden başlayarak arkasında bulunan göz merceğinin incelenmesiyle devam eder. Gözün renkli kısımları ise ilaçlarla genişletildikten sonra, göz merceği detaylı olarak muayene edilir. Hastalardaki görme azlığının nedeni neyse bu durum araştırılarak rahatsızlığın katarakt olup olmadığı kesinleştirilir.

Her katarakt hastası mutlaka ameliyat olmalı mı?

Burada önemli olan kataraktın kişinin araba kullanmasını, gazete okumasını engellemesi. Bazı hastalarda katarakt sadece %10 görme sorunu olsa bile günlük hayatı etkileyebiliyor.

Ameliyatta FAKO denilen bir yöntem kullanılmaktadır. Bu tedavinin özelliği şu: Yaklaşık 3 milimetrelik bir keseden göz içine girilir. Özel ses dalgalarıyla çalışan bir aletle gözün içinde saydamlığını kaybetmiş, sertleşmiş katarakt parçalanır. Daha sonra küçük bir çubuk yardımıyla parçalanan saydam tabaka fazlalığını emilir. Bu işlemden sonra içi boşalmış bir kese kalır ve bu keseye katlanabilir, özel mercekler yerleştirilir. FAKO yönteminin en büyük avantajı erken dönemde görme netliğini sağlamasıdır.

Kaç çeşit anestezi yöntemi kullanılmaktadır?

Üç çeşit anestezi yöntemi vardır. Genel anestezi, lokal anestezi ve damla anestezi. Hastalarımızın %90’ında çok pratik bir yöntem olan damla anestezi kullanılmaktadır. Bu anestezi türünde kullanılan tek şey damla damlatarak gözün uyuşmasını sağlamak. Bazı hastalarda gözün etrafında birkaç tane iğne yaparak uygulanan lokal anestezi tercih edilmektedir. Daha genç hastalara da genel anestezi uygulanabiliyor.

Ameliyat süresi nedir?

Normal bir FAKO ameliyatı yaklaşık 15-20 dk sürüyor. Ama hastaların en az yarım günlerini ayıracak şekilde hastaneye gelmeleri gerekiyor. Çünkü ameliyat öncesinde detaylı bir inceleme yapılıyor.

Hasta ameliyattan sonra neler yapmalı?

Hastanın gözü, herhangi bir enfeksiyon riskine karşı ameliyatın ertesi günü yapılan pansumana kadar mutlaka kapalı kalmalıdır. Ameliyattan bir saat sonra hasta kendini iyi hissettiği taktirde evine gidebilir ve ertesi güne kadar herhangi bir ilaç kullanmasına da gerek yoktur, sadece bazı ağrı kesiciler alınıyor. Taburcu olan hasta bir gün sonra hastaneye gelir ve gözü açılır, ilk damlaları koyulduktan sonra hastaya ilaçlarını nasıl kullanacağı hakkında bilgi verilir.

Birinci hafta göze, kirli elle dokunulmaması, sabunlu su kaçırılmaması, gözün şiddetli bir şekilde ovulmaması gerekir. Ameliyat sonrasında göz sulanmaları olabilir. Bu suyun göze yakın bir yerden değil de yanaktan silinmesi gerekir. Bir hafta boyunca hasta banyo yapmamalıdır.

Katarakt Ameliyatının başarı oranı?

Görmenin artışı görme derecesine bağlı. Hastanın ameliyat öncesi görmesi çok düşükse, örneğin %10’a düşmüşse hasta ertesi gün çok mutlu oluyor çünkü görmesi %60-70’lere kadar çıkıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir